OLMAYINCA LİYAKAT

Olmayınca liyakat canım ülkemde,
Ne makam ne de ünvan hepsi hikaye.
İlim ve bilim desen sürünüyor yerlerde!
Makam sahipleri alamıyor inisiyatifi ele!

Ünvanlar dağıtılıyor peynir ekmek misali!
Hal böyle olunca kalmadı itibarı eskisi gibi.
Kimsede kalmamalı ünvanlar daimi,
Yeterlilikleri hep kontrol edilmeli.

Makamlar için eğmelisin hep başını,
Sorgulamamalısın doğru mu yanlış mı!
Buna sahip olanlar doldurunca koltukları,
Ülkenin kurtulmuyor dertten başı.

Böyle söyler de Ecir,
Bilir, değişmedi değişmeyecek düzen!
Herkes söylese de şikayetini dilden,
Söz konusu kendi olunca, değişiveriyor birden!

Ecir Uğur Küçüksille

İÇİM YANIYOR

Bir akşamdan sabaha,
Veda edip gittin bu dünyaya.
Elveda bile diyemedim,
İçim yanıyor hala.

Gülen yüzüydün ömrümün,
Dert ortağıydın gönlümün.
Kaldım yalnız, sensizliğe sürgün,
Bir ateştim, küle döndüm.

Dün yanımdaydın,
Şimdi bir avuç toprakta,
Dün gözümün nuru diyordum,
Simdi nur olup uçtun sonsuzluğa.
Bir yanım hep eksik bundan sonra,
Alışamadım, alışamayacağım yokluğuna.

Ecir Uğur Küçüksille

HABERİN OLSUN

Ne aklımdasın ne de gönlümde,
Yok yerin artık ömrümde.
Yargıladım seni aşk mahkemesinde,
Kırdım kalemini, haberin olsun.

Sevda defterimizi açtım, karıştırdım,
Hem seni hem kendimi sorguladım,
Senin kefeni ağır bastıramadım,
Yaktım gemileri, haberin olsun.

Sen yoluna ben yoluma bundan sonra,
Ne ara ne de sor Allah Aşkına!
Yokluğun en büyük huzur bana,
Benim için bir yabancısın, haberin olsun.

Ecir Uğur Küçüksille

YOZLAŞMA

Sen yaklaştıkça uzaklaşıyor insanlar,
Sen yardım etmek istedikçe, altında bir şeyler arıyorlar.
Gerçek mi yoksa tuzak mı?
Hep bir ürkeklik, hep bir endişe!

Haksızlar mı? Asla değiller!
İçinden geçtik adeta insani duyguların.
Kocaman bir enkaz bırakıyoruz geleceğe,
Ne günahı var el kadar yavruların?

Ayrıştırdık, ötekileştirdik!
Kocaman bir kültürü yok ettik el birliğiyle!
Bir selam vermeyi çok görüyoruz,
Yüzlerdeki tebessümler bile sahte!

Ecir Uğur Küçüksille