İŞİNİ BİLEN YÖNETİCİ

Masamda otururum, odamı terketmem,
Soru sorarlarsa, derim bilmem,
Gözlerimle anlatırım, memuruma iş söylemem,
İşini bilen yöneticiyim ben!

Hiçbir şeye hayır demem,
Alt yöneticilerime havale ederim ben!
Onlar hayır der kötü olur,
Herkese şirin görünürüm ben!

Etrafımdakiler beni destekler,
Tüm yaptıklarıma övgüler dizer!
Gururum okşanır, yüzüm güler,
Sorun var diyenler keyfe keder!

Hiç inmeyecekmiş gibi otururum makamda,
Yaklaştırmam eleştireni yanıma!
Hiç düşünmem, umursamam,
Hepsi bitince, kaç kişi selam verecek bana!

Ecir Uğur Küçüksille

TIKANMIŞ KULAKLAR

Kimse hatalarını duymak istemiyor,
Söyleyeni de yanında tutmuyor!
Hayat böyle çok ilerlemiyor,
Bir gün ayağı takılıyor,
Kaçtığı gerçekler yüzüne vuruluyor!
Belki pişman oluyor ama,
Atı alan Üsküdar’ı geçmiş oluyor!

Ecir Uğur Küçüksille

NEDEN

Bu mülk ne senin ne de benim!
Neden bu sahipleniş?
Neden bu öfke?
Sanki dünya baki, ölmeyeceksin!
Neden bu serzeniş?
Neden bu çile?
Dönüp bakıver bir maziye,
Niceleri göçüp gittiler.
Kimi anılıyor rahmetle!
Kimi anılıyor nefretle!

Ecir Uğur Küçüksille

HOŞ TESADÜF

Sıcak bir yaz akşamı,
Kafamda binbir düşünce,
Dayanamıyorum!
Vuruyorum kendimi sokaklara.
Kafam önde, elimde yeni yaktığım sigaram,
Adımlıyorum, birbirine değmeyen düşüncelerle.
Öyle dalgın yürümüşüm ki,
Sahile vuran dalga sesleriyle irkiliyorum,
Ne ara buraya geldim diyorum, kendi kendime.
Etrafa bakıyorum kimsecikler yok,
Bir ben, bir deniz, bir de yakamoz.
Bir bank kestiriyorum uzakta gözüme,
Hafif de yorgunluk çökmüş üzerime.
Oturuyorum banka, mehtabı izliyorum,
Huzur arıyorum bu dinginlikte.
“Oturabilir miyim?” sesiyle başımı çeviriyorum,
Tabi diyorum şaşkınlık içinde.
Orta yaşlarda nahif bir kadın,
Bende hafiften bir tedirginlik!
Oturuyor, bakıyoruz birbirimize.
Kısa süren bir sessizlikten sonra,
“Merhaba” cümlesiyle, hoş bir sohbet başlıyor,
Rahatlıyor ruhum, adeta huzur buluyorum.
Derken, iyi geceler deyip kalkıyor kadın,
Ben dumura uğramışım, sadece iyi geceler diyebiliyorum,
Gecenin karanlığında kaybolup gidiyor.
Sonra aklım başıma geliyor,
İçimden geçiriyorum,
Daha isminizi sormamıştım!

Ecir Uğur Küçüksille

ADALET

Her yerde adalet,
Her zaman adalet.
Bir kez bundan saparsa millet,
Sonu hep felaket, sonu hep felaket.

Bir direktir toplumu ayakta tutan,
Zalime karşı mazlumu koruyan.
Bir kez taviz verilirse bundan,
Sonu hep felaket, sonu  hep felaket.

Hep güçlüden yana olursa adalet,
Kimse etmez kanunlara riayet.
Düzen bozulur kalmaz emniyet,
Sonu hep felaket, sonu hep felaket.

Ecir Uğur Küçüksille

BİR SÖZ

Bireyler arasında güven köprüsü inşa etmek uzun ve zorlu bir süreçtir. Ama, bu köprüyü yıkmak bir anlık hataya bakar ve tekrar kurmak imkansızdır.

Ecir Uğur Küçüksille

DURUM

Gün günden iyi gelmiyor,
Herkes endişeli gelecekten!
İnsanlar ya siyah ya beyaz diyebilmek istiyor,
Ama, yoruldular hep gri görmekten!

Kısacık bir ömür için,
Çok mu beklentileri!
Gerçekleşmesinden vazgeçtiler!
İstiyorlar, gönüllerince hayal edebilmeyi!

Ecir Uğur Küçüksille

GÜCÜN KÖLELERİ

Hep güçlünün yanında olanlar,
Kendini akıllı sananlar!
Dışarıdan bakınca,
Ne kadar da zavallılar!

Olamaz kendi fikirleri,
Olsa da, söylemeye yok izinleri!
El pençe divan dururlar!
Yanlarında olunca efendileri!

Küçük efendi zannederler kendilerini,
Taklit etmeye çalışırlar hareketlerini!
Oldum sanırlar! Konuşurlar da ileri geri,
Bilmezler yerin dibine girdiklerini.

Efendileri kadardır değerleri,
Kullanılmaya müsaittir karakterleri!
Güç el değiştirince!
Degişiverirler gücün köleleri!

ECİR UĞUR KÜÇÜKSİLLE