Çalışanlarından kendilerini soyutlayan yöneticiler, başında oldukları birim veya kurumu yönetmezler, sadece yönettiklerini düşünürler.
Ecir Uğur Küçüksille
Çalışanlarından kendilerini soyutlayan yöneticiler, başında oldukları birim veya kurumu yönetmezler, sadece yönettiklerini düşünürler.
Ecir Uğur Küçüksille
Gözlerim, yağmur dolu bir bulut sanki,
Kalbim, karmakarışık yangın yeri,
Hiç bir cümle ifade edemez ruh halimi,
Düşüncelerime pranga vurulduğu günden beri.
Çocuklukta vurulur ilk pranga,
Anlamazsın, dert etmezsin kendine.
Büyüdükçe rahatsız eder,
Anlam veremezsin geldiğin hale.
Önce, sen küçüksün cümlesi ile başlar,
Sonra, gençsin anlayamazsın derler,
Huzurun bozulmasın ile sürer gider,
Bir ömür boyu devam eder!
Sıkılır çıkarmak istersin,
Tepkileri görür sindiremezsin.
Ve hayatına yeni bir motto ekler,
Hayat, insanları idare etmekten ibarettir dersin.
Ecir Uğur Küçüksille
Kahkaha atmıyor belki gözlerim,
Ama hayalin yetiyor tebessüm etmesine.
Pır pır etmiyor belki kalbim,
Ama sesin yetiyor atmaya devam etmesine.
Vuslat gurbette en büyük tesellim,
Elini tutacağım günü takvimde işaretledim.
O güne ulaşacağım günü görmek,
Her sabah yataktan kalkma sebebim.
Ecir Uğur Küçüksille
Hayat adeta bir labirent!
Yol ayrımlarıyla dolu her yanı.
Ve bu labirentin birçok çıkışı var.
Kimisi iyi kimisi kötü.
Verilen kararlarla,
Doğru çıkışı bulmaya çalışırken geçiyor bir ömür.
Ecir Uğur Küçüksille
Yaşı ilerledikçe, dünyası küçülüyor insanın…
Ecir Uğur Küçüksille
İşi olup da işini yapmayanlar!,
Sağda solda vakit harcayanlar!
Canları sıkılınca,
Başkalarıyla uğraşıyorlar!
Olmayanı uyduruyorlar!
Olana ek yapıyorlar!
Başkalarını da işin içine katıp,
Olan biteni zevkle seyrediyorlar!
Anlamadım, anlamıyorum, anlamayacağım,
Neyi paylaşamadıklarını?
Ara ve huzur bozarak,
Nasıl? Keyif aldıklarını.
Ecir Uğur Küçüksille
Ne çok dostun var dedi.
Onlar dostum değil arkadaşım dedim!
Şaşırdı, bakakaldı yüzüme.
İlk düştüğümde,
Sorgusuz sualsiz ayağa kaldırmaya çalisanlar,
Benim gerçek dostlarım dedim.
Onların sayısı dabir elin parmaklarını geçmez!
Sustu ve gitti!
Ecir Uğur Küçüksille