ecir tarafından yazılmış tüm yazılar

DERT, DEVA

Kime sorsan, herkesin var bir derdi,
Belki küçük, belki büyük.
Yüzlerdeki tebessüm aldatmasın seni,
İçine giriversen kalbi kırık, dökük.

Her zaman sor eşe dosta, bir hal hatır,
Belki söyleyemediği bir derdi vardır.
Olmaz deme benden çare,
Belki söyleyeceğin bir söz o derde devadır.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

SAĞLIK

Sağlıklı nefes alabildiğin her an,
Sana verilmiş en büyük armağan.
Başka mutluluk arama hayatta,
Ulaşılamaz hiç bir amaca sağlık olmadan.

Ecir Uğur Küçüksille

OLMUYOR

Ne seninle ne de sensiz olmuyor,
Gönül ne desem ne etsem dinlemiyor.
Yokluğun boğazımda bir düğüm çözülmüyor,
Her an yüreğimde fırtınalar kopuyor.

Meğer gözlerinmiş, hayatımı ışığıyla aydınlatan,
Meğer attığın şen kahkahalarmış, hayatıma neşe katan.
Meğer yüreğinmiş, zor günlerde demir attığım liman.
Öyle derin bağlanmışım sana farkında olmadan.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

BİR NESİL GELİYOR

Bir nesil geliyor,
Pranga vurulmuş beynine.
Çılgın dalgalarla savrulan denizde,
Bilinçsizce giden, rüzgarın götürdüğü yere.

Programlanmış bir makine sanki,
Sadece verilen komutları yerine getiren.
Kendisine verilen beş şıktan,
Birini işaretleyebilen.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

OLMAYAN EĞİTİM SİSTEMİMİZ VE SORUNLARI

Başlık size çok saçma gelmiş olabilir! Olmayan sistemin sorunu mu olur? diye sorabilirsiniz. Ama cevap zaten sorulan soruda gizli. Eğitim sistemimiz yıllardan beri o kadar çok değişikliğe uğradı ki, sistem demeye bin şahit lazım. E hal böyle olunca da sorunlar hiç eksik olmuyor.
Aslında en büyük ve önemli sorunumuz Milli Eğitim Bakanlığı’nın siyasetin içerisinde olmasından kaynaklanıyor. Her ikitdar değişiminde veya bakan değişikliğinde yer yerinden oynuyor ve bir çok değişiklik yapılıyor. Bu durum da daha bir sistem oturmadan yenisinin uygulanmasını zorunlu kılıyor. Yani aynı okul içerisinde farklı sistemler ve uygulamalarla yetişen bir neslimiz oluyor. Burada en büyük darebeyi alan da öğrenciler ve öğretmenler oluyor. Yaklaşık 17 yıldır eğitim camiasının içerisinde bulunan bir insan olarak birçok öğrencimden “Bu değişiklikler de hep bizi buluyor” cümlesini duymuşumdur. Bu durum Milli Eğitim Bakanlığı siyasetten ayrı bağımsız bir kurum olmadığı sürece devam edecektir.

İkinci sorunumuz da herkesi doktor, mühendis, bilim adamı vb. olarak yetiştirmeye çalışmamız. Her ebeveynin (buna ben de dahilim) en büyük hayali, çocuğunun okuması ve yukarıda ismini yazdığım veya yazamadığım mesleklerden birine sahip olmasıdır. Burada gözden kaçan büyük bir nokta var. Acaba bu ülkedeki herkes yukarıdaki mesleklere olsa ülkenin durumu ne olurdu? Bu ülke sadece bu mesleklere sahip insanlara mı ihtiyaç duyuyor? Bu sorulara şu ana akadar hiç cevap aranmadı ve şu anda bu duruma bir çözüm bulunacağına dair bir belirti de yok. Şu andaki hedef herkesi bir şekilde üniversite mezunu yapmak.

Çocuklarımızı ve gençlerimizi maalesef iyi yönlendiremiyoruz. Onlardan çok ebeveynler olarak biz hırslıyız. Onları bir yarış atı olarak görüyoruz ve bir kurstan diğerine sürüklüyoruz. Onlara dört şıktan birinin daha kolay nasıl seçileceğini öğretmeye çalışıyıruz. Düşünmeyi ve muhakemeyi öğretmiyoruz. Üstüne bir de belki hiç yetenekleri olmayan ve istemedikleri mesleklere yönelmelerini istiyoruz. Sonuş bir çok durumda hüsran tabiki. Bütün bunlar olurken devlet hiç bir zaman bize dur demiyor. Niye dur desin ki? Dur demeli aslında. Bizi yönlendirerek çocuğumuzun yetenekli olduğu alanı bize göstermeli ve eğer istediği alanda yeteneği olmadığı belirlendiyse o alanda meslek edinmesi için eğitim almasını sağlamalı.

Bu noktada mesleki ve teknik eğitim çok önemli bir yerde. Maalesef kendi ellerimizle meslek liselerini de bitirdik. Bugün meslek liseleri eski özelliklerini maalesef kaybetti. Eskiden sınavla girilen bu liselere (bu arada ben de bir teknik lise mezunuyum), şimdi hiçbir emek sarfetmeden girmek mümkün. Eskiden üniversite sınavındaki başarı oranı yüksek olan bu liselerin, bugün başarı oranları çok düşük. Bu bağlamda varolan görevlerini yerine getirmekten yani sanayiye ara eleman yetiştirmekten çok uzaktalar.

Günümüzde üniversite mezunu olmanın bir anlamı kalmadı. Çünkü etrafımıza baktığımızda birçok kişinin üniversite mezunu. Sonuç olarak birçok üniversiteli işsize sahibiz. İnsanlar haklı olarak iş de beğenmiyorlar. “Ben bu kadar sene bu işi yapmak için mi okudum ?” diyorlar.

Peki bütün bunlar yakında çözülür mü? Bu pek de mümkün görünmüyor. Daha iyi ve bir sisteme sahip eğitimin olduğu Türkiye dileğiyle!!!

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

YAPAYALNIZSIN

Hep iyi niyetle yaklaşırsın etrafına,
Hiç kötü düşünmezsin onlar hakkında.
Yardım etmektir tek amacın ama,
Kötülük görürsün bütün bunların sonunda.

Gücüne gider yaşadıkların,
İçin için kendini yer,
Yaşadıklarını anlatamazsın.
Zaten anlatsan da inanmaz, sıkılır dost sandıkların.

Bütün bunlar anlatır sana,
Her gün dolup taşsa da evin,
Susmasa da telefonların.
Aslında, iç dünyanda hep yapayalnızsın.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

GAYRET ET ÖĞRENİRSİN

Ön yargılı olma ne olur, bırakma nasıl kalırsın,
Senden istenen öğrenmen, değmez mi dersin.
Başkaları bilmez bilemez, kod yazmak nasıl bir duygu,
Bir de başaranlara sor, işte gerçek bu.

Her yer yalan, hep dedikodu,
Seni bırakan çaresiz.
Çalışmaman çok gereksiz,
Şimdi böyle sebepsiz.

Gayret et öğrenirsin, rahat edersin,
Umutsuz olsan da.
Her iki tarafta haklı, bir tek farkla,
Öğrenciler biraz fazla.

Ecir Uğur Küçüksille

YORUMSUZ

Bu vatanı yüceltmek istemiyor muyuz hepimiz?
Nedir paylaşılamayan, söyleyin nedir derdiniz?
Ülke nereye gidiyor görmez misiniz?
Hala sen yaptın, ben yaptım söylemleriniz.

Her gün bakıyorum buğulu gözlerle,
Zavallı ülkem ne hallerde.
Durum böyleyken ülkem insanları,
Hala ideolojilerini kurtarma derdinde.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

YAZ DOSTUM

Yaz dostum,
Tarihi ve kuyumuzu kazanları not et.
Yarın çok bakacağız bu notlara,
Biliyorum boşa diyorsun içinden,
Beni kırmamak için yazıyorsun,
Ama o gün gelecek ve anlayacaksın beni.
Çok kişi olacak o zaman yanımızda,
O arkamızdan iş çevirenler de olacak orada,
Unuttuk sanacaklar yaptıklarını,
Hiçbir şey yokmuş gibi gelip merhaba diyecekler bize.
İşte o zaman bizim elimizde olacak ipler,
Vuracağız bize yaptıklarını yüzlerine,
Göreceksin yarabbi şükür deyip,
Yine de gitmeyecekler yanımızdan.
Çünkü yok onlarda zerre kadar ne onur ne de haysiyet.
Sabret dostum,
Güzel günler yakında.
Unutma,
Kişi yaşattığını yaşamadan ölmezmiş.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

ANLAYANA

Arkamdan konuşup,
Yüzüme gülenlere.
Önce selam verip,
Sonra verip veriştirenlere.
İftira atıp,
Bir yıldır bana çile çektirenlere.
Kulak kesilin, bu sözlerim sizlere.
Keşke yüzüme söyleyebilseniz,
Ama o cesaret yok sizlerde.
Keşke kul hakkı bilseniz,
Ama o edep yok sizlerde.
Belki birkaçınızı bulup,
Yüzleşeceğim bu dünyada sizlerle.
Bulamadıklarım,
Sizleri havale ettim yüce Rabbime.
Dört gözle bekliyorum hesap gününü,
Almak için hakkımı ederince.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE