Yalnızlık

Önce derin bir hüzün kaplar içimi,

Sonra gözlerim dolar dolar yavaş yavaş,

Ve süzülüverir yanaklarımdan iki damla yaş,

Yalnız ve çaresizken arkadaş.

İşte o zaman ararım uzanan dost elini,

Yüreğime teselli veren sesi,

İçimdeki kasveti dağıtıveren güneşi,

Yalnız ve çaresizken arkadaş.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

Acılar

Siz düşürdünüz saçlarıma bu akları,

Yağdırdınız kalbimin yücelerine karları,

Elimden aldınız tutunduğum her dalı,

Bırakın artık beni bırakın acılar.

Karalara büründü gönlüm sizlerle,

Barışmadı yıllardır bahtım kaderle,

Şimdi her günüm keder her günüm işkence,

Bırakın artık beni bırakın acılar.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

Öğrenciyim Ben

Derslerime; İster giderim ister gitmem

Arkadaşlarımla; İster gezerim ister gezmem

Hayata toz pembe bakarım, düşünmem

Çünkü öğrenciyim ben

Düşük notları veren hep hocalardır

Dersleri anlamazsam sorumlusu onlardır

Nasihat dinlemek sinirlerimi ayağa kaldırır

Çünkü öğrenciler her zaman haklıdır

Son sınıfa kadar rahattır kafam

Bir de sınavlar olmasa ne kadar güzel yaşam

Gezer, dolaşır, eğlenirim durmadan

Çünkü öğrenciyim beklentim farklı hayattan.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

Ana Baba

Bir ana baba ömür boyu bakar da evlatlarına,

Bütün evlatları toplanıp da bakamaz bir ana babaya,

Hiç düşünmezler bu dünya etme bulma dünyası,

Bir gün onlara da gelecek sıra.
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

İstanbul Geceleri

Kırıldı kanadım kolum,
Ne yerim var ne yurdum,
Meyhaneler oldu artık yolum,
Sensiz İstanbul gecelerinde.

Her akşam aynı meyhanedeyim,
Aynı masada, aynı kişilerle.
Sensizliği yudumluyorum her kadehte,
Sensiz İstanbul gecelerinde.

Aynı kişiler demiştim ya,
Kader arkadaşlarım,
Biri Ahmet biri Hasan,
Vefasızlara içiyoruz birlikte,
Sensiz İstanbul gecelerinde.

Biliyorum, bir gün son defa adımlayacağım bu meyhane yollarını
Biliyorum, bir gün son defa yudumlayacağım
Sensizliği anımsatan kadehten rakımı
Ve sana doyamadan toprak dolduracak dört bir yanımı
Ama unutturamayacak seni hiçbirşey
Çeksem de bunca acı.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE