Kalmadı artık bakmaya mecalim, Gördüklerimden sonra kaldırmıyor yüreğim. Biliyordum yok insan olarak değerim! İzlediklerimle aklıma perçinledim!
Ben bu haldeyim, düşünemiyorum yaşayanları! Ailesini kaybeden, karda kışta çadırlarda kalanları! Bir ömür boyu bu duygu ve acıyı, Nasıl geride bırakacaklarını!
O değil de, Para pul kazanılır! Ev bark yapılır! Peki, Geride kalanlar nasıl silecek hafızalarından, Çaresizliği! Çığlıkları! Tırnaklarıyla kazdığı enkazları!
Saçlarını savurup da tarardın ya, Gülerdin, gamzelerinde güller açardı ya, Bir kahkaha atar, kasvetime güneş olurdun ya, İnan aklımdan çıkaramıyorum seni.
Gençlik aşkımdın benim. Her sabah okula beraber gitmek için, Gizlice sokağın köşesinde bekleyip, Utana sıkıla sevdiğimi söylediğim.
İkimiz de çocuktuk işte! Çocukça tartıştık ve ayrıldık! Şimdi o sokakta görüyorum seni. Yine utana sıkıla selam veriyorum, Ve tatlı bir tebessüm ile anıyorum geçmişi.
Ünvan ve makamların çerez gibi dağıtıldığı günümüzde, insanlara sırf bu ikisinden birine veya her ikisine de sahip olduğu için saygı duyulmamalıdır. Bu ikisinden birine veya ikisine de sahip olan bir insanla karşılaştığınızda; Önce insanlığına ve kişiliğine, sonra bilgisine ve size ne katabileceğine, son olarak da bu veya bunları nasıl elde ettiğine bakın ve araştırın. Eğer, bunlardan birinden bile şüphe duyarsanız o kişiye saygı duymayın ve mümkünse uzak durun.
Herkesin hakettiği saygıyı gördüğü bir dünyada yaşamak dileğiyle…
Patlayacak volkan gibiyim, Küçük bir kıvılcıma bakıyorum! Dökülüverecek cümleler dilimden. Yanlış birseyler mi söyleyeceğim? Hayır, kesinlikle! Hepsi doğru olacak, Hepsi bir mesaj verecek. Ama, Kimi istediği gibi anlayacak! Kimi başka tarafa çekecek! Kimi karalayacak! Kimi yaftalayacak… Kimse düşünmek için zaman harcamayacak! Susuyorum…
Dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyorum, Ya anlamıyorlar! Ya anlamak istemiyorlar! Ya da umursamıyorlar! Ümidimi yitiriyor, karamsarlığa düşüyorum.
Tamam diyorum, inanmıyorsunuz! Ben yalan söylüyorum! Siz araştırın, bana doğrusunu gösterin. Kimsenin umurunda değil! Herkes duymak istediğine inanıyor! Bir sarmala düştüm çıkamıyorum, Çıldırıyorum.
Yaşadığımız felaket arasında başka büyük bir felaket gözden kaçıyor. SU KRİZİ. Suyu ozellikle bu dönemde israf etmeden kullanmaya dikkat etmeliyiz Maalesef, evinde bir damla su aksa hemen bakan insanımız evi dışındaki tüm mekanlarda muslukları açık bırakıyor veya zamanında tamir etmiyor. Bu noktada sensörlü musluk kullanımı bir nebze de olsa çözüm olabilir. Özellikle bu dönemde minimum su kullanimiyla araba yıkama işlemi yapılmalı ve bu kontrol altına alınmalı. Bu krizi, sorun olmadan çözebilmek dileğiyle…