HOŞ TESADÜF

Sıcak bir yaz akşamı,
Kafamda binbir düşünce,
Dayanamıyorum!
Vuruyorum kendimi sokaklara.
Kafam önde, elimde yeni yaktığım sigaram,
Adımlıyorum, birbirine değmeyen düşüncelerle.
Öyle dalgın yürümüşüm ki,
Sahile vuran dalga sesleriyle irkiliyorum,
Ne ara buraya geldim diyorum, kendi kendime.
Etrafa bakıyorum kimsecikler yok,
Bir ben, bir deniz, bir de yakamoz.
Bir bank kestiriyorum uzakta gözüme,
Hafif de yorgunluk çökmüş üzerime.
Oturuyorum banka, mehtabı izliyorum,
Huzur arıyorum bu dinginlikte.
“Oturabilir miyim?” sesiyle başımı çeviriyorum,
Tabi diyorum şaşkınlık içinde.
Orta yaşlarda nahif bir kadın,
Bende hafiften bir tedirginlik!
Oturuyor, bakıyoruz birbirimize.
Kısa süren bir sessizlikten sonra,
“Merhaba” cümlesiyle, hoş bir sohbet başlıyor,
Rahatlıyor ruhum, adeta huzur buluyorum.
Derken, iyi geceler deyip kalkıyor kadın,
Ben dumura uğramışım, sadece iyi geceler diyebiliyorum,
Gecenin karanlığında kaybolup gidiyor.
Sonra aklım başıma geliyor,
İçimden geçiriyorum,
Daha isminizi sormamıştım!

Ecir Uğur Küçüksille

ADALET

Her yerde adalet,
Her zaman adalet.
Bir kez bundan saparsa millet,
Sonu hep felaket, sonu hep felaket.

Bir direktir toplumu ayakta tutan,
Zalime karşı mazlumu koruyan.
Bir kez taviz verilirse bundan,
Sonu hep felaket, sonu  hep felaket.

Hep güçlüden yana olursa adalet,
Kimse etmez kanunlara riayet.
Düzen bozulur kalmaz emniyet,
Sonu hep felaket, sonu hep felaket.

Ecir Uğur Küçüksille

BİR SÖZ

Bireyler arasında güven köprüsü inşa etmek uzun ve zorlu bir süreçtir. Ama, bu köprüyü yıkmak bir anlık hataya bakar ve tekrar kurmak imkansızdır.

Ecir Uğur Küçüksille

DURUM

Gün günden iyi gelmiyor,
Herkes endişeli gelecekten!
İnsanlar ya siyah ya beyaz diyebilmek istiyor,
Ama, yoruldular hep gri görmekten!

Kısacık bir ömür için,
Çok mu beklentileri!
Gerçekleşmesinden vazgeçtiler!
İstiyorlar, gönüllerince hayal edebilmeyi!

Ecir Uğur Küçüksille

GÜCÜN KÖLELERİ

Hep güçlünün yanında olanlar,
Kendini akıllı sananlar!
Dışarıdan bakınca,
Ne kadar da zavallılar!

Olamaz kendi fikirleri,
Olsa da, söylemeye yok izinleri!
El pençe divan dururlar!
Yanlarında olunca efendileri!

Küçük efendi zannederler kendilerini,
Taklit etmeye çalışırlar hareketlerini!
Oldum sanırlar! Konuşurlar da ileri geri,
Bilmezler yerin dibine girdiklerini.

Efendileri kadardır değerleri,
Kullanılmaya müsaittir karakterleri!
Güç el değiştirince!
Degişiverirler gücün köleleri!

ECİR UĞUR KÜÇÜKSİLLE

OLMAZ GÜZELİM

Hayat vuruyorken beni yerden yere,
Sen de terkedip gitmiştin birden bire.
Zaten yaralıydım, sendeliyordum,
Yıkılmıştım, aldığım bu son darbeyle.

Şimdi haber göndermişsin ellerle,
Dönmek istiyormuşsun yaşlı gözlerle.
Seviyor beni, affeder diyormuşsun,
Bekliyorum onu ilk buluştuğumuz yerde.

Olmaz güzelim, bakamam gözlerine,
Aklıma gelir terkedip gidişin, alamam nefes.
Açtığın yara kapanmamış, hala kanarken,
Kalmadı bende ne sevgi ne de o eski heves.

Ecir Uğur Küçüksille

DOĞAYLA SAVAŞ olmaz

Sanki and içmiş insanoğlu,
Doğayı harap edip yok etmeye!
Beton dikiyor her gördüğü boşluğa!
Zehir atıyor utanmadan toprağa!
Balta vuruyor keyfi için ormana!
Sonra doğal afetler oluyor,
Yaptıkları hiç gelmiyor aklına!
Bilmiyor ki doğayla savaş yapılmaz,
Doğa geri alır hepsini eninde sonunda!

Ecir Uğur Küçüksille

BENİM ÖĞRENCİLERİM

Derse çok azı gelir,
Gelenlerin ekserisi sessizdir,
Sadece yazılanı geçirir!
Soru sormamak adettendir!
Kim bunlar demeyin,
Tabiki benim ögrencilerim.

Kalpleri kadar temiz kağıt verirler sınavda!
Öğrenmektir amaçları,
Takılmazlar hiç notlara!
Yük olmak istemezler hocalarına!
Kim bunlar demeyin,
Tabiki benim ögrencilerim.

Ecir Uğur Küçüksille

SERSERİ GÖNLÜM

Çiçekten çiçeğe dolaşırken kalbim,
Bir heves olduğunu bilemedim.
Şimdi seni ilk gördüğüm yerdeyim,
Belki geçersin diye, bekliyor bekliyorum.

Radyoda çalıyor sevdiğin şarkı,
İçime işliyor her bir notası.
Bitmesin diye bir gece yarısı,
Sözlerini mırıldandıp, ağlıyor ağlıyorum.

Serseri gönlüm bilmedi kıymetini,
Başımda eserken kavak yelleri.
Şimdi dönüp andıkça maziyi,
Doldurup bir kadeh, içiyor içiyorum.

Ecir Uğur Küçüksille

ÇOCUKLARDAN İSTENENE BAK!

Yarış atı çocuklar sanki,
Koşturuyorlar bir sınavdan diğerine.
Bir kaç saatte verdikleri cevaba göre,
Karar veriliyor kaderlerine!

Bu sınavlar için verilen eğitim,
Verilen şıklardan doğru olanı bulabilmek!
Koskoca yetişme çağı boşa geçiyor,
Ne mümkün,  çocuklardan çok şey beklemek!

Hasta olmak yasak!
Heyecanlanmak yasak!
Stres yapmak yasak!
Kısaca, insan olmak yasak!
Çocuklardan istenene bak!

Ecir Uğur Küçüksille

Gelecek Yakında Gelecek :)