KEŞKE

Keşke, söylediklerimizin ve sosyal medyada paylaştıklarımızın çok değil yarısını gerçek hayatta uygulayabilsek,
Keşke, ünvan ve mevkinin geçici olduğunun farkında olup, buna göre davranabilsek,
Keşke, herşeyin değerini parayla ölçmesek,
Keşke, sevgimizi de nefretimizi de fazla abartmadan gösterebilsek,
Keşke, az da olsa vicdanımız olsa,
Keşke, sahip olduklarımızı, yediklerimizi herkesin gözüne sokar gibi sosyal medyada paylaşmasak,
Keşke, her konuda fikrimiz olmasa ve sadece bildiğimiz konularda konuşabilsek,
Keşke, bilmiyorum demenin de bir erdem olduğunu kavrayabilsek,
Keşke, daha çok kitap okuyabilsek,
Keşke, sevdiklerimizi daha çok arayabilsek ve “vakit olmuyor” cümlesini hiç kurmasak,
Keşke, menfaatimiz olmadığında da etrafımızdan bir selamı eksik etmesek,
Keşke, söylenen sözlere inanmadan önce bir araştırabilsek ve körü körüne herşeye inanmasak,
Keşke, başkalarını düzletmeden önce kendimizi düzeltmemiz gerektiğinin farkına varabilsek,
Keşke, kaybetmeden anlayabilsek elimizdekilerin değerini,
Keşke, bu dünyada sadece misafir olduğumuzun farkına varabilsek.

Sadece bu kadar değil aslında yazılabilecekler. Daha ne çok keşkemiz var aslında.
Ama, bu kadar keşkenin olduğu bozulmuş bir dünyada hala geleceğe umutla bakabilmek
en büyük güzellik….

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

BİLGİSAYARCIDAN EŞİNE

Bit bit işledim seni belleğime,
Silinmez, enerjim varolduğu sürece yerin.
Bir sonsuz while döngüsü yazdım işlemcime,
İstedim hep sana aşk cümleleri göndersin.

Monitörümde hep sen varsın,
Senden başka herşeyi filtreliyor gpu işlemcilerim.
İsterim ki hiç bir anımız kaybolmasın,
Veri saklama üniteme disk ekler raidlerim.

Hiç mavi ekran görmeyelim diye,
Görev tanımladım, temizler gereksiz anıları disklerden.
Kimse gelip aramızı bozmasın diye,
Kıydım paraya, lisanslı virüs uygulaması yükledim!

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

BENDEN ÖĞRENCİLERİME

Yine java çalışmaktan başka,
Hiç bir şey yapmadım bugün.
Whatsap mesajlarım geldi,
Boşverdim bakmadım bugün.

Ne counter attım ne de facebook,
Neti yasakladım bugün.
Kaç kez büte girdim,
Saydım hesapladım bugün.
Dün geceyle döt yıl bir gün.
Dün geceyle dört yıl bir gün.

Ben dünyanın en kötü javacısı olabilirim,
Ben bütlere 3 kere dört kere girebilirim.
Ben c#’ı ptyhon’u rubby’i java’yı c’yi bilmem ama
Ecir Hoca’yı gözüm kapalı bulabilirim.

Ecir Uğur Küçüksille

PAYLAŞMAK

Paylaşmak üzerine, binlerce şiir var şarkı var
Paylaşmak üzerine, binlerce hikaye var roman var,
Her ağızdan dökülen binlerce söz var,
Ama hep ya kağıtta ya da havada kalıyor bütün bunlar.

Bu kadar mutsuz insan olur muydu?
Paylaşabilseydik üzüntüleri.
Bu kadar aç insan olur muydu?
Paylaşabilsek yiyeceklerimizi?
Ve bu kadar uzaklaşır mıydık?
Paylaşabilsek fikirlerimizi.

Sorunu olandan uzaklaşırız,
Aç insanın yüzüne bakmayız.
Uzun lafın kısası,
Aslında paylaşıma hep kapalıyız.

Ecir Uğur Küçüksille

Bir Düşünce

Şöyle bir çevreye baktığınızda, ünvan ve makamını her yerde kullanmaya çalışan ne kadar çok insan olduğunun farkına varabilirsiniz. Asıl olan ne makam ne ünvandır, asıl olan insanlıktır. Ayrıca, makamlar ve ünvanlar sadece çalışılan iş ile ilgili alanlarda geçerlidir. Bunun dışında herkes Ahmet’dir, Hasan’dır, Ayşe’dir, Fatma’dır….

Ecir Uğur Küçüksille

YALAN DÜNYA

Herkes sırtını dönüp gidiyor,
Menfaati bittiğinde.
Beraber yola çıktıkların yalan oluyor,
Ayağın takılıp bir kez düştüğünde.

Kime söylesen, derdin anlamıyor,
Başına gelmeyince.
Dertler büyüyor, dağ oluyor,
Kalbinin derinliklerinde.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

SANA KALMAZ

Ne deli dalgalarla savaştım ben,
Senin bir darbenle yıkılacağımı mı sandın?
Her türlü hainliğe göğüs gerdim ben,
Senin bir ihanetinle yok olacağımı mı sandın?

Çok hançerlediler dönünce sırtımı,
İlk hançerleyen benim, anlamaz mı sandın?
Doğruluktan hiç ayrılmayan tavrımı,
Senden korkar da değiştirir mi sandın?

Olur ya korksam,
Olur ya yıkılsam,
Olur ya yok olsam,
Bu dünya sana kalacak mı sandın?

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

AH GEÇMİŞ ZAMAN AH!

Eskiden, büyüklerden duyduğumda çok garipserdim “Eski günler daha iyiydi” sözünü. Şimdi ise gelen günler geçen günleri aratıyor diye kendi kendime hayıflanıp duruyorum. Bu yazıyı da bu hayıflanmaları sizlerle paylaşmak ve içimi dökmek için yazıyorum.

En başta saygı kavramı kalmadı toplumda. Toplumun çoğunda “hep ben” kavramı etkin. Ben olmazsam herşey biter, ben de olmazsa başka kimsede olmasın, ben hep odak noktası olmalıyım gibi bir ruh hali mevcut. Bireyler karşısındakinin sahip olduğu duruma, makama, yere, elde ettiklerine saygı duymak yerine bunların herbirini nasıl ettiği hakkında dedikodu yapmaktan kendilerini alamıyorlar. Elde edilenlerin, mutlaka uygun olmayan yollara elde edildiği gibi bir kanı hakim toplumda. Bu durum bile toplumun içinde bulunduğu durumu ve paranoyayı anlatmak için yeterli. Eskiden farklı mıydı sanki? diye düşünülebilir. Belki yine aynı düşüncelere sahip insanlar mutlaka vardı ama bugünkü kadar bir paranoya halini almamıştı.

Güven kalmadı hiçbir alanda. Eskiden evimizi, çocuğumuzu vb. birçok şeyimizi etrafımıza emanet edip gözümüz arkada kalmadan gidebilirdik istediğimiz yere. Anneler şöyle nasihat verirdi çocuklarına: “Oğlum ben evde yoksam şu teyzene git orada bei bekle. Başına birşey gelirse şu amcanı arayabilirsin…”. Ya şimdi çocuklarımıza neler söylüyor ve öğütlüyoruz. “Aman benden başkasına gitme, aman başkasının arabasına binme, biri sana yaklaşırsa şöyle davran…”. Evimizi emanet edip gidebileceğiniz insan bulmak çok zor. Komşuluk büyük şehirlerde hemen hemen kalmadı, küçük şehirlerde ise yok olmaya başladı. İleride “Komşu komşunun külüne muhtaçtır” sözü bir tebessüm olarak hatırlanacak herhalde. Apartmanınızdaki kaç kişiyi tanıyorsunuz sorusuna verceğiniz cevap aslında herşeyi açıklıyor.

Eskiden eğitim vardı. Eğitim ve öğretim gören toplumda üst kademede yer alır diğer insanalara örnek olarak gösterilirdi. Öğretmene saygı vardı. Söyledikleri baştacı yapılır, karşıdan geldiğinde herkes kendine bir çeki düzen verirdi. Dolayısıyla öğretmenlerde de fedakarlık vardı. Şimdi geldiğimiz nokta ortada! Daha ileri gitmemiz gerekirken maalesef her geçen sene daha da geriye gidiyoruz.

Selam vardı, güleryüz vardı. İnsanlar şimdiki kadar çok imkana sahip olmasalar da, şimdiki kadar herşeye kolay ulaşamasalar da varolanla yetinirlerdi. Herkes en azından birbirine bir günaydını esirgemezdi. Birbirini görmezden gelmek için şekilden şekile girmezdi, köşe bucak saklanmazdı!

Yardımlaşma vardı. Muhtaç durumda olanlar daha çok gözetilirdi. Kırmadan dökmeden yardım etmesi bilinirdi. Şimdiki gibi ben yardım yapıyorum diye herkese gösterilmeye çalışılmazdı.

Yazacak o kadar çok şey var ki cümlelere sığmıyor. Şimdi herşeyden şikayet eden ama düzeltmek için kılını kıpırdatmayan bir toplum olduk. Herkes bir başkası yapsın diye bekliyor. İçinde bulunduğum ortamdan basit bir örnek vererek yorumu sizlere bırakmak istiyorum.

Her yıl milyonlarca gencimiz üniversiteleri kazanıyor ve çoğu ailesinden uzakta bir yaşama ilk defa başlıyor. Bir çoğunun ailesinin maddi durumu da maalesef çok iyi değil. Bu gençlerimizin bir kısmının hem ilk heyecan hem de maddi imkansızlıklar yüzünden yanlış yollara saptıklarını, psikolojik olarak zor durumda kaldıklarını görüyor ve duyuyoruz. Peki biz bunlar için ne yapıyoruz veya yapabiliriz hiç düşündük mü? Hemen şu sözleri duyar gibiyim. Devlet var o yardımcı olsun. Peki o yetersiz kalıyorsa ne oluyor. Çocukların bu durumundan faydalanan başka kişiler devreye giriyor ve gençleri etkisi altına alıyorlar. Sonra derseniz durum ortada. Ben ne yapabilirim diyebilirsiniz. Aslında herkesin mutlaka yapabileceği bir şey vardır. Yeter ki istesin ve yeter ki harekete geçsin. Örenğin çok değil herkes aylık 5 lira bir kenara koysa ve bir şekilde gerçekten muhtaç öğrencilere bu burs olarak aktarılsa. Kime güvenelim derseniz, etrafınızda mutlaka hala iyi niyetli ve güvenilir insanlar vardır.

Daha güzel bir Türkiye, daha düzgün bir toplum ve daha güzel yarınlar için haydi bir adım da sizler atın. Başka Türkiye yok!

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

BIKTIM

Haksızlığa tahammülüm kalmadı artık,
Sabır desem de nafile.
Bir sobadaki gazyağı misali,
Bir kibrit bekliyorum, döneceğim aleve.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

Bir Söz

Bir gün geriye dönüp baktığında, yüreğinde bir sızı duymak istemiyorsan, sakın etraftan duyduklarına göre kişiler hakkında hüküm verme.

Ecir Uğur Küçüksille

Gelecek Yakında Gelecek :)