GÜNÜMÜZ

Mübah olmuş her yol varmak için hedefe,
Sözler hep dilde kalmış, yansımaz olmuş harekete,
Ne sevgi kalmış ne de saygı büyüğe küçüğe,
Satılır olmuş karakterler en küçük menfaate.

Yazık, korkulur oldu doğru söylenmeye
Etraf hep dolu haklı olmak isteyenlerle.
Doğrucular konuşur da kapalı kapılar gerisinde,
Her devrin adamları bağırırlar göğsünü gere gere.

Hep söylenir de toplumun çivisi çıktı diye,
Hep başkasından beklenir bir adım düzletme yönünde.
Oysa çözüm çok da uzak değil,
Başlamalı herkes önce kendi kapısının önü temizlemeye.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

BEN

Hep sustum hayatta kimse kırılmasın diye,
İçime attım her şeyi ağladım gizliden gizliye,
Bekledim bir gün beni de anlayan olur diye,
Anlamadı, sormadı kimse sen ne düşünürsün diye?

Hep çabaladım eş, dost, arkadaş için,
Kendimce iyilik ettim küçük bir tebessüm için,
Herkes anladı menfaat ilerisi için,
Üzülen yine ben oldum, yaralandım duyduklarım için.

Anladım dedim, bundan sonra yapmam dedim,
Hayata farklı bir gözle bakacağım dedim,
Ama olmadı olmuyor, bitmiyor bu delilik,
Yine önce el uzatıp, sonra yüz dönülen benim.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

Arkadaş

Her gün yeni bir umutla kalk yatağından arkadaş,
Yeni bir gözle bak dünyaya.
O bembeyaz bulutların arasından sıyrılıveren güneş gibi,
Işıl ışıl ışıldayan gözlerinle sen aydınlat dünyayı.

Pencereni aç, tertemiz havayı çek ciğerlerine,
Yaşamanın ılık nefesini hisset içinde.
Kollarını aç kucakla dünyayı iyisiyle kötüsüyle,
Yaşama sevincini duy gönlünde.

Her sabah yeni umutlar yeşerdikçe kalbinde,
Ve çarptıkça her an iyilikle sevgiyle.
Huzur bulursun şu alemde.
Ve sarılırsın işine ailene dört bir elle.

Ecir Uğur Küçüksille

İstekler

İnsanoğluyuz fanilik var serde,
Hiç bitmez isteklerimiz ömür devam ettiği sürece.
Dilimiz her seferinde hayirlisi olsun der de,
Gönül dinlemez, olsun ister her seferinde.

Ecir Uğur Küçüksille

SON

Güvendiğin dağlara karlar yağmadan,
Şakakların aklarla dolmadan,
Ecel gelip kapını çalmadan,
İyi bir miras bırak şu fani dünyada.

Miras demek değil mal, mülk, para.
İnsanlara örnek olacak güzel ahlak,
Darda olanlara daima el uzatmak,
Akıllarda hep tatlı bir tebessümle kalmak,
En değerli miras yarınlara.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

Ertelenmiş Hayatlar

Hep erteleyerek yaşıyoruz hayatımızı. Bir kısmında ailemiz ve çevre bu durumda etkili olurken büyük bir kısmında ise kendimiz etkiliyiz.

Çocuklukla başlıyor ertelemeler hayatımızda! Çocukluk hayatımızın belki de en temel noktası. Öğrenilen hiçbir şeyin ömür boyu unutulmadığı ve yine bir ömür boyunca uygulandığı dönem. Ama bu dönem çocuk daha öğrenmesi için önünde çok uzun bir zaman var diyerek ötelenir aileler ve çevreler tarafından hayatta. Oysa yapılan yanlışlar çocuğun yaşına uygun olarak uyarılarak ve doğru davranış karşısında da ödüllendirilerek öğretilse yaşam boyunca kaybedilmeyecek davranışlar olur hayatta. Bu durum “Ağaç yaşken eğilir” sözünde ne kadar da güzel özetlenmiş aslında.

Sonra gençlik geliyor hayatımızda. Gençlikte de öteliyoruz birçok şeyi. En başta çalışıp hayatımızı şekillendirecek şeyleri öğrenmeyi öteliyoruz. Oysa hayatın temelleri gençlikte atılıyor. Bu yaşta elde edilecek tecrübeler ileride yaşayacağımız hayatın kalitesini ne kadar da çok etkiler. Ama bunlar bilinmesine rağmen gençliğin verdiği rahatlık ve özgürlük hevesi ile hep erteleriz öğrenmeyi ve çalışmayı. Nasıl olsa önümüzde çok uzun bir hayat vardır ve her şey zamanı gelince yaşanacaktır! Çevremizde bugün çok duyduğumuz “Genç yapacak tabi” sözüyle destekler bizi.

Sonra olgunluk geliyor hayatımızda. Bu yaşta da kariyer ve is uğruna ailemizi ve ebeveynlerimizi erteleriz. Birçoğumuz onlar için canlarımızı verebileceğimiz çocuklarımız için hiç vakit ayırmayız. Her akşam aynı bahane vardır dilimizde “Çok yorgunum”. Eşlerimizle çok az şey paylaşırız. Anne ve babamızı ziyaret etmek ve telefonla aramak için hiç vaktimiz olmaz. Bir gün sohbet ortamında bir büyükten duyduğum söz bu durumu çok da iyi özetliyor aslında.”Ben çocuklarımın nasıl büyüdüklerini hiç görmedim.”

Aslında zaman olarak bizlere uzun gelen ama bir su gibi akıp geçen hayatı hep erteleyerek ve sonra da kaybettiklerimize üzülerek geçiriyoruz.

Her anı zamanında doğru yaşanmış ve ertelenmemiş bir hayat dileğiyle……

Ecir Uğur Küçüksille

Sabır

Sabır bir imtihan nefis ile irade arasında,
Kimi gün zaman, kimi gün sıkıntı olarak çıkar karşına.
Kapılmamak gerek hemen karamsarlığa,
Hayat geçmez hep mutlulukla,
Herşey insan için hayatta.
Sabrın sonu selamettir,
Böyle bakmalı karşılaşılan zorluklara.

Ecir Uğur Küçüksille

Sensizlik

Bugün günlerden sensizlik,
Sensiz geçen bilmem kaçıncı gün.
Yokluğunu yaşarken derinlerde,
Koparılan her takvim yaprağı,
Yeni bir gün daha ekliyor sensizliğe.

Bilmem ne kadar dayanır bu beden sensizliğe,
Her geçen gün eriyorum içten içe.
Ve tükenmiş umutlarla bekliyorum,
Seninle buluşmayı ebediyette.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

Babama

Herkesin anne ve babasının kıymetini zamanında bilmesi dileğiyle.

Tarih 1 Mart 1987
Beraber kapatmıştık televizyonu İstiklal Marşıyla
Sonra da dalmıştım yanında derin bir uykuya
Gecenin karanlığını oğlum kalk diyen bir ses aydınlattı acıyla
Kalktım annemdi,
Baban şeker komasına girdi diyordu telaşla
Kalktım, anlamaya çalıştım 11 yaşın verdiği şaşkınlıkla
Sonra olmadı uyandıramadık babamı, annem ve kardeşimle ne yaptıksa
Annem koş çabuk dedi, babanın doktorunu ara
Merdivenlerden koşarak indim aradım doktoru, telefonu kapalıydı ama
Sonra dayımı aradım geldi arabasıyla
Seni alıp götürdüler hastaneye bir battaniyenin arasında
Farkında değildim ama
Bu son görüşümmüş seni aslında
Hayata gözlerini yummuşsun daha hastane yollarında
Yıllardır yokluğun içimde kapanmayan bir yara
O gün aklıma geldikçe gözlerim yaşla dolar hala
Bu dünyada birbirimize doyamadık ama
Ebedi istirahatgahta buluşmak dileğim hep dualarımda.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

Hayatta

Hayatta, mümkün değil her zaman haklı olmak
Mutlaka gerekli düşünüp empati yapmak
Sanırsan fikrinden dönmeyi alçalmak
Çok zor olur kaybettiklerini kazanmak.

Ecir Kücüksille

Gelecek Yakında Gelecek :)