Sakın ağlama,
Dayanamam akan göz yaşlarına,
Belki dışarıya belli etmem ama,
İçime akıttığım göz yaşları,
Yüreğimi eder paramparça.
Sakın ağlama,
İçimden bir şeyler kopar,
Sesini her duyduğumda.
Belki umursamaz görünürüm ama,
Yufka gibi bir yürek çarpar,
Bu kocaman bedenin bağrında.
Sakın ağlama,
En zayıf yanımsın bu hayatta,
Sakın ağlama,
Yüce Allah’ın emanetisin bana bu dünyada.
Yazık, küçülüyor insanlar egoları büyüdükçe,
Kendilerini farklı yerlerde görmek istedikçe.
Aslında büyüyor karşılarında küçük gördükleri,
Her ne kadar onlar istemese de.
Mübah olmuş her yol varmak için hedefe,
Sözler hep dilde kalmış, yansımaz olmuş harekete,
Ne sevgi kalmış ne de saygı büyüğe küçüğe,
Satılır olmuş karakterler en küçük menfaate.
Yazık, korkulur oldu doğru söylenmeye
Etraf hep dolu haklı olmak isteyenlerle.
Doğrucular konuşur da kapalı kapılar gerisinde,
Her devrin adamları bağırırlar göğsünü gere gere.
Hep söylenir de toplumun çivisi çıktı diye,
Hep başkasından beklenir bir adım düzletme yönünde.
Oysa çözüm çok da uzak değil,
Başlamalı herkes önce kendi kapısının önü temizlemeye.
Hep sustum hayatta kimse kırılmasın diye,
İçime attım her şeyi ağladım gizliden gizliye,
Bekledim bir gün beni de anlayan olur diye,
Anlamadı, sormadı kimse sen ne düşünürsün diye?
Hep çabaladım eş, dost, arkadaş için,
Kendimce iyilik ettim küçük bir tebessüm için,
Herkes anladı menfaat ilerisi için,
Üzülen yine ben oldum, yaralandım duyduklarım için.
Anladım dedim, bundan sonra yapmam dedim,
Hayata farklı bir gözle bakacağım dedim,
Ama olmadı olmuyor, bitmiyor bu delilik,
Yine önce el uzatıp, sonra yüz dönülen benim.
Her gün yeni bir umutla kalk yatağından arkadaş,
Yeni bir gözle bak dünyaya.
O bembeyaz bulutların arasından sıyrılıveren güneş gibi,
Işıl ışıl ışıldayan gözlerinle sen aydınlat dünyayı.
Pencereni aç, tertemiz havayı çek ciğerlerine,
Yaşamanın ılık nefesini hisset içinde.
Kollarını aç kucakla dünyayı iyisiyle kötüsüyle,
Yaşama sevincini duy gönlünde.
Her sabah yeni umutlar yeşerdikçe kalbinde,
Ve çarptıkça her an iyilikle sevgiyle.
Huzur bulursun şu alemde.
Ve sarılırsın işine ailene dört bir elle.
İnsanoğluyuz fanilik var serde,
Hiç bitmez isteklerimiz ömür devam ettiği sürece.
Dilimiz her seferinde hayirlisi olsun der de,
Gönül dinlemez, olsun ister her seferinde.