Ayrılırken, bir gün demiştim, Olur da bir yerde rastlarsam, Koşarak gelecegim yanına, Ve yine sevdiğimi söyleyeceğim sana. Yıllar sonra bir gün rastladım, Gezerken Beşiktaş Çarşıda, Yanında torunun vardı hatta. Baktım ikimizin de ak düşmüş şakaklarına. Verdiğim söz geldi aklıma, Koşmak istedim, baktım vücuduma, Olmayacaktı, yavaş da olsa geldim yanına, Bir sana baktım, bir de torununa, Sadece diyebildim, merhaba! Gözlerindeki ışıltıyı gördüm, Sen de unutmamıştın, Bu yetti inan bana. Sonra, o günü hatırladım, İçimden yüksek sesle söyledim, Neden bunu bize yaptın LEYLA!
Takatim kalmadı, insanları idare etmeye, Yaptıklarını görmezden gelmeye, Etrafa gülücükler saçıp, için için erimeye, Belki düzelirler diye, bir umut beklemeye.
Tolerans gösterdikçe, iyice azdılar, Sınır tanımayıp, tepeme çıktılar! Bir de hiçbir şey olmamış gibi, Her gün yanımda kahkahalar attılar!
Öyle ya, ben eşektim! Bir semerim eksikti! Hayattaki en büyük derdim, Onları mutlu etmekti!
Yöneticiler, çalışanların huzurlu bir ortamda çalışmasını sağlayarak maksimum verimi elde etme konusunda sorumludurlar. Fakat çoğu zaman, yönetim kademesinin huzurlu olması yöneticiler için yeterli olur. Çalışanlar bir problem ilettikleri zaman sorun çıkartmış ve huzuru bozmuş olurlar!!!