Yusuf, son yaşananlardan sonra Ceren’e hak vermeye başlar. Bir taraftan da annesine haksız olduğu konuları nasıl söyleyeceğini kara kara düşünmektedir. Selma Hanım, öyle söylenenleri kabul edip oğluna hak verecek bir yapıya sahip değildir. Yusuf, annesinin vereceği tepkinin altından kalkamayıp daha çok üzüleceğinden korkmaktadır. Yani iki arada bir derede kalmıştır. Ama şunu anlamıştır. Bu hayatta kendisine Ceren’den başka destek olacak kimse yoktur. Bütün bu sorunlar yetmezmiş gibi Ali’nin sorunları ile de ilgilenmektedir. Annesi her şeyden elini ayağını çekmiş, bütün sorumluluğu Yusuf’a bırakmıştır.
Yusuf bir akşam eve dönerken yine annesine uğradığında bütün cesaretini toplayıp konuyu açar ve olanlardan rahatsız olduğunu annesine anlatır. Anlatırken annesinin yüz ifadesini de arada kontrol etmektedir. Selma Hanım hiddetlenmekte ama Yusuf’un sözünü bitirmesini beklemektedir. Yusuf sözünü bitirir bitirmez annesinin sesi bütün odada yankılanır.
“Seni bu yaşa kadar ben getirdim. Hem annen hem baban oldum. Şimdi senin söylediklerin de ne böyle. Benim her dediğime evet demek ve yapmak zorundasın. El kızının yanında bana bir laf söyle de ondan sonra olacakları gör”
Bu sözler Yusuf’u aslında şaşırtmamıştır ama yine de çok yıpratmıştır. Hem üzülür hem de başını öne eğerek evin yolunu tutar. Dokunsalar ağlayacak durumdadır. Ama Ceren’e bunu belli etmek istemez. Eve vardığında hiçbir şey olmamış gibi davranır. Ceren’e karşı tavırları eski haline dönmüş hatta daha da iyi olmuştur. Ceren de bu durumdan çok mutludur.
Hayat devam ederken, Ceren ve Yusuf aldıkları bir haberle sevinçten havalara uçarlar. Ceren anne Yusuf baba olacaktır. Bu haberi, önce aileleriyle sonra da sevdikleriyle paylaşırlar. Ceren’in içi kıpır kıpırdır. Artık daha dikkatli davranmakta ve kendini işlerde fazla zorlamamaktadır. Yusuf da iyice tembih etmiştir. Selma Hanım, torunu olacağına sevinse de davranışlarında hiçbir değişiklik olmamıştır. Sanki Ceren hamile değilmiş gibi ondan yapamayacağı işleri yapmasını istemektedir. Yusuf bu konuda annesini uyarmıştır. Ama, annesi sanki kendisine bunlar hiç söylenmemiş gibi davranışlarını devam ettirmektedir. Yusuf ablasına durumu anlatarak yardım ister. Annesi ile konuşmasını ve onunla daha fazla ilgilenmesi ricasında bulunur. Aldığı cevap Yusuf’un bir kez daha yıkılmasına neden olmuştur. Ablası da annesini haklı görmekte ve davranışlarını normal karşılamaktadır.
Hayatı, yaşadıkları karşısında adeta zindana dönen Yusuf’un sağlık sorunları ortaya çıkmaya başlamıştır. Çok fazla ağzı kurumaktadır. Ayrıca iştahsızlık çekmekte ve çabuk yorulmaktadır. Yusuf bunların yaşadığı olaylardan kaynaklandığını düşünmektedir. Ceren, Yusuf’un bu durumunu fark etmiş ve Yusuf’u doktora gitmesi konusunda uyarmıştır. Yusuf Ceren’e de sebebinin yaşadıkları olduğunu ve aldırmamasını söylemiştir. Ama haftalar geçmesine rağmen Yusuf’un durumunda bir değişiklik olmamıştır. Ceren’in de ısrarlarıyla Yusuf doktora gitmeye karar verir ve randevu alır. Doktor Yusuf’u muayene eder ama bir teşhis koyamaz. Ertesi gün aç gelip kan ve idrar tahlillerini vermesini ister. Ceren evde heyecanla Yusuf’tan gelecek haberi beklemektedir. Yusuf eve geldiğinde Ceren heyecanla “Ne oldu?” diye sorar. Yusuf doktorun teşhis koyamadığını öğrenince Ceren’in aklına bir kurt düşer. Hem hamiledir hem de Yusuf’un durumuna üzülmektedir. Ertesi gün erkenden Yusuf hastaneye gider, tahliller için gerekli kan ve idrarı verir. Kendisine öğleden sonra gelmesi için randevu verilir. Yusuf ve Ceren heyecanla çıkacak sonucu beklemekte, iyi haberler almak için dua etmektedirler. Yusuf randevu saatinde doktora gider ve beklemediği bir haber alır. Yusuf şeker hastalığına yakalanmıştır. Yusuf, doktora sebebini sorduğunda, doktor ilk olarak ailesinde bu hastalığa sahip birisinin olup olmadığını sorar. Evet cevabı alan doktor, daha çok irsi olmakla birlikte yaşanan stresin de bu hastalığı tetiklediğinden bahseder. Doktor, Yusuf’a bir diyet listesi verir. İki hafta bu diyeti yapmasını ve tekrar kontrole gelmesini söyler. Yusuf duruma çok üzülmüştür. Bir de Ceren hamiledir ve bu haberi ona nasıl verecektir. Bu düşüncelerle eve giden Yusuf, Ceren’i karşısına alıp durum anlatır. Ceren’den sakin olmasını ister ve iki hafta sonraki randevuda her şeyin netleşeceğini söyler. Ceren adeta yıkılmıştır. Ama dik durmak ve çocuğunu düşünmek zorundadır. Hem şeker hastalığı tedavisi olmayan bir hastalık değildir.
İki hafta göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Yusuf tekrar doktora gider ve tahlillerini yaptırır. Sonuçta beklenen değişiklik olmamıştır. Doktor Yusuf’a artık ilaç kullanarak hayatına devam edeceği haberini verir.