Kategori arşivi: Genel

SENİ SEVİYORUM DEMEK

Öyle kolay değil sevmek,
Sadece dilden dökülen iki kelime değil,
Seni seviyorum demek.
Yüreğinin derinlerinden gelmeli,
Söylediğinde, sevdiğinin içi titremeli.
Gözlerin gözlerindeyken söylemelisin,
Bir an bile gözlerini kırpmadan,
Görmelisin gözlerindeki o büyük gülümsemeyi.
Öyle kenarda köşede değil,
Herkesin içinde, çekinmeden utanmadan söylemelisin,
Bütün dünya bilmeli onu ne kadar sevdiğini.

Ecir Uğur Küçüksille

YETMEZ

Senin sessiz ve sakin olmaz yetmez bu hayatta dostum,
Karşındakilerin de aynı karaktere sahip olması gerekir,
Rahat ve huzur içinde yaşamak için.
Ve bu hiçbir zaman mümkün olmaz.
Senin bu halin bile rahatsız eder insanları!
Hep altında bir şeyler ararlar,
Bulamazlarsa uydurular ve etrafa yayarlar!
Ve şu kısacık hayatı çekilmez kılarlar.
Senin huzursuzluğun onların mutluluğudur!
Sonra gelip, hiçbir şey olmamış gibi,
Seninle ilişkilerine devam ederler,
Utanmadan, sıkılmadan!

Ecir Uğur Küçüksille

BİR SÖZ

Tanımadığınız bir kişi sizi talepte bulunmak için arıyor ve kendini tanıtırken; unvan, mevki, makam kullanıyorsa sakın o insanla iletişim kurmaya çalışmayın. Nefesinizi boşa harcarsınız. Sadece dinleyin, telefonu kapatın ve bir daha kesinlikle iletişim kurmayın.

Ecir Uğur Küçüksille

LİYAKAT

Vizyonun kadar ışık saçabilirsin etrafına,
Ve cesaretin kadar önder olabilirsin onlara.
Eğer bu ikisi de sende yoksa,
Sarıp sarmalayıp oturtsalar da seni,
En yüksek makamlara.
Bir mum bile olamazsın!
İstenmeyen bir anı olarak kalırsın akıllarda.

Ecir Uğur Küçüksille

ÇOK ŞÜKÜR!

Doyamadık zamlı petrole,
Haftada iki kez, akşam alıyoruz ucuz diye!
Öyle alıştık ki fiyat düzenlemesine!
Olmayınca garipsiyoruz milletçe!

Tarımı bitirdik el birliğiyle!
Köyden getirdik herkesi kente!
Üretmeyi değil tüketmeyi yeğledik,
Hepimiz talip olduk masa başı bir işe!

Kendi kendine yeten ülkeydik,
Şimdi ithal ediyoruz iğneden ipliğe!
Ne haldeydik ne hale geldik,
En küçük gelişmede, koşuyoruz marketlere!

Stokçuluğu da  öğrendik çok şükür!
Fırsatları kaçırmıyoruz her seferinde!
Güya şikayet ediyoruz!
Dolduruyoruz sepetleri söylene söylene!

Ecir Uğur Küçüksille

ANSIZIN

Bir sabah çıkıp geliver kapıma ansızın,
Sakın zile basma!
Değiştirmedim senden sonra kilidi,
Çünkü, hiç bırakmadım seni sevmeyi,
Belki dönersin diye,
Hep yeşerttim, canlı tuttum ümitlerimi.
Anahtarınla aç kapıyı,
Sessizce yürü odama,
Küçük bir buse konduruver yanağıma.
Uyku sersemliğiyle açayım gözlerimi,
Tertemiz yüzünü göreyim karşımda.
Ve kaybolayım sonsuza dek,
Engin gözlerinin dalgalarında.

Ecir Uğur Küçüksille

İŞİNİ BİLEN YÖNETİCİ

Masamda otururum, odamı terketmem,
Soru sorarlarsa, derim bilmem,
Gözlerimle anlatırım, memuruma iş söylemem,
İşini bilen yöneticiyim ben!

Hiçbir şeye hayır demem,
Alt yöneticilerime havale ederim ben!
Onlar hayır der kötü olur,
Herkese şirin görünürüm ben!

Etrafımdakiler beni destekler,
Tüm yaptıklarıma övgüler dizer!
Gururum okşanır, yüzüm güler,
Sorun var diyenler keyfe keder!

Hiç inmeyecekmiş gibi otururum makamda,
Yaklaştırmam eleştireni yanıma!
Hiç düşünmem, umursamam,
Hepsi bitince, kaç kişi selam verecek bana!

Ecir Uğur Küçüksille

TIKANMIŞ KULAKLAR

Kimse hatalarını duymak istemiyor,
Söyleyeni de yanında tutmuyor!
Hayat böyle çok ilerlemiyor,
Bir gün ayağı takılıyor,
Kaçtığı gerçekler yüzüne vuruluyor!
Belki pişman oluyor ama,
Atı alan Üsküdar’ı geçmiş oluyor!

Ecir Uğur Küçüksille

NEDEN

Bu mülk ne senin ne de benim!
Neden bu sahipleniş?
Neden bu öfke?
Sanki dünya baki, ölmeyeceksin!
Neden bu serzeniş?
Neden bu çile?
Dönüp bakıver bir maziye,
Niceleri göçüp gittiler.
Kimi anılıyor rahmetle!
Kimi anılıyor nefretle!

Ecir Uğur Küçüksille

HOŞ TESADÜF

Sıcak bir yaz akşamı,
Kafamda binbir düşünce,
Dayanamıyorum!
Vuruyorum kendimi sokaklara.
Kafam önde, elimde yeni yaktığım sigaram,
Adımlıyorum, birbirine değmeyen düşüncelerle.
Öyle dalgın yürümüşüm ki,
Sahile vuran dalga sesleriyle irkiliyorum,
Ne ara buraya geldim diyorum, kendi kendime.
Etrafa bakıyorum kimsecikler yok,
Bir ben, bir deniz, bir de yakamoz.
Bir bank kestiriyorum uzakta gözüme,
Hafif de yorgunluk çökmüş üzerime.
Oturuyorum banka, mehtabı izliyorum,
Huzur arıyorum bu dinginlikte.
“Oturabilir miyim?” sesiyle başımı çeviriyorum,
Tabi diyorum şaşkınlık içinde.
Orta yaşlarda nahif bir kadın,
Bende hafiften bir tedirginlik!
Oturuyor, bakıyoruz birbirimize.
Kısa süren bir sessizlikten sonra,
“Merhaba” cümlesiyle, hoş bir sohbet başlıyor,
Rahatlıyor ruhum, adeta huzur buluyorum.
Derken, iyi geceler deyip kalkıyor kadın,
Ben dumura uğramışım, sadece iyi geceler diyebiliyorum,
Gecenin karanlığında kaybolup gidiyor.
Sonra aklım başıma geliyor,
İçimden geçiriyorum,
Daha isminizi sormamıştım!

Ecir Uğur Küçüksille