Sanıyor musun ki kalacaksın zihinlerde baki?
Değer verdiklerin hatırlayıp anacak sadece seni,
Sadece birkaç gün!
O da eşin çocukların,
Belki de yakın çevrendeki iki üç kişi.
Sonra toprak olup gideceksin,
Bayramdan bayrama ziyaret edecekler kabrini.
O da birkaç nesil!
Sonra, kaybolup gideceksin zamanda herkes gibi.
Ecir Uğur Küçüksille
ÜÇ GÜNLÜK DÜNYA
Üç günlük dünya diyor da herkes,
Koşuyor hayatın peşinden,
Kalıyor nefes nefes.
Son düzlüğe gelip de arkasına bakınca,
Anlıyor yalanmış herşey, yalanmış tutku ve heves.
Ne garip!
Bilinir de değişmez bu devran hiç,
Harcanır bir ömür, para ve makam peşinde.
Ne sevdiklerin ne ailen aklına gelir,
Ta ki o son dem gelmedikçe.
Ecir Uğur Küçüksille
AŞKTAN
Deli nehirler gibi çağlar yüreğin,
Aşktan sarhoş olduğun zaman.
O birkaç hece ismi söyler durur dilin,
Aşktan sarhoş olduğun zaman.
Gece gündüz onu düşlersin,
Hep yanında olsun istersin.
Her telefonda acaba o mu dersin,
Aşktan sarhoş olduğun zaman.
Kapatmazsın telefonu seni seviyorum demeden,
Aşkım kelimesi çıkmaz cümlelerinden,
Hayallerle yaşarsın, ayakların kesilir yerden,
Aşktan sarhoş olduğun zaman.
Ecir Uğur Küçüksille
NE YABABİLİRİM DEME!
Siz sıcacık evinizde oturun!
Bir kova kömüre muhtaç olanlar var.
Siz sofralarınızdan şikayet edin,
Bir somun ekmeğe muhtaç olanlar var.
Herkes ben ne yapabilirim diyor,
Bir kenara çekilip seyrediyor.
Lafta müslümanım diyor ama,
Uygulamaya gelince çark ediyor!
Her ay toplansa bir paket sigara,
Ya da kahve parası.
Sarsılmaz olanın evi barkı!
Olmaz deme, kimseye fayda,
Çok derde deva olur, alırsın hayır duası.
Ecir Uğur Küçüksille
UMUT PAZARI
Umut pazarı olmuş koca dünya,
Olmayan ümitler tezgahlarda!
O kadar acımasız ki satıcılar,
Vicdan kalmamış, yürekleri kapkara.
Öyle ümitler satılıyor ki tezgahlarda!
Koşuyor insanlar ufacık bir ihtimal uğruna.
Karşılığında istenen fedakarlık, para!
Duyunca inanamıyor kimse kulaklarına.
Herkes eleştiriyor da bu pazarı,
Düzen böyle olunca!
İşi düşenin hep ilk durağı,
Hiç boş kalmıyor umut pazarları.
Ecir Uğur Küçüksille
ANLAYANA
Arkamdan konuşup, iftira atanlar,
Başkalarını doldurup, üzerime salanlar,
Her yaşanan olaydan beni sorumlu tutanlar,
Hepsi düşünmekten aciz zavallılar.
Ecir Uğur Küçüksille
YARGILAYAMAZSIN
Ölümün soğuk nefesini hissettin mi hiç?
Boğazında kelimeler düğümlendi mi hiç?
Yarınından endişe edip ağladın mı hiç?
Bunları yaşamadıysan, beni yargılayamazsın!
Bundan sonra böyleyim ben,
Söylüyorum içime dert etmeden,
Beğenmeyen çekip gitsin çevremden,
Yeterince zalimi çok taşıdım bilmeden.
Ecir Uğur Küçüksille
ÇALIŞMAYA ÇALIŞIYORUZ!
Dedikodudan zaman buldukça,
Ayak kaydırma planları yapmadıkça,
Birinin koltuğunda gözümüz olmadıça,
Çalışmaya çalışıyoruz işte!
İki evrak hazırlayınca yorularak,
İki imza atınca homurdanarak,
Sağa sola dönüp hayıflanarak,
Çalışmaya çalışıyoruz işte!
Üretmeden devamlı konuşarak,
Akşama kadar devleti kurtararak,
Atarak, savurarak,
Çalışmaya çalışıyoruz işte!
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE
TALİBİM
Bir gülüşünle mest ettin,
Bir bakışınla aldın beni benden.
MŞimdi hayallerimi süslüyorsun,
LEy kendi şen, kalbi gülşen.
Talibim gülşeninde bahçıvan olmaya,
Gonca gülleri derip, budamaya.
Gönül bahçeni sevgimle sulayıp,
Ömrüne ömür katmaya.
Ecir Uğur Küçüksille
KIZ ÇOCUĞU
Küçük bir kız çocuğu,
Tabutun hemen yanıbaşında!
Elindeki kitabı musalla taşına koymuş,
Seslice dua okuyor.
Sordum, kim dedim?
Kızı dediler!
Annesi yanıbaşında yatıyor!
O bütün dirayetiyle duasını okuyor,
Etraftaki kalabalığı umursamadan.
Ne kadar büyük yıkım diyorum içimden,
Bir an dalıp gidiyorum,
Kendime geldiğimde yaşla doluyor gözlerim.
Kendimi zor tutuyorum ağlamamak için.
Bitirince duasını hızla uzaklaşıyor.
Kurtulamıyorum etkisinden!
Sıra cenaze namazına gelince,
Yine beliriveriyor safların yanında.
Bıraksam kendimi,
Saatlerce ağlayacağım.
Kalbime akıtıyorum göz yaşlarımı,
Akan birkaç damlayı silmeye çalışıyorum.
Namaz bitiyor, imam helallik istiyor,
Yandan yine o küçük kızın sesi yükseliyor,
“Helal olsun” diyor.
Bir kez daha titriyor bedenim!
Daha fazla dayanamıyor,
Ne yüreğim ne de gözlerim.
Ecir Uğur Küçüksille