Hekesi doktor, mühendis, öğretmen vb. yapmaktan vazgeçeriz,
Bütün mesleklerin değerli ve gerekli olduğu düşüncesini akımıza iyice yerleştiririz,
Bu düşünceyi gerçekten uygulamaya geçiririz,
Meslekler arasındaki kazanç farkını minimuma düşürürüz,
Gerçekten bilime gereken değeri verir ve üreten bilim adamlarını destekleriz,
Katma değerli ürünler üretmeye başlarız,
Yeraltı kaynaklarımızdan çıkan madenlerimizi işleyip satarız,
Bütün ekonomimizi insaat sektörüne bağlamayız,
Bütün işlerimizde hakkıyla yapanı odullendirip, yapmayanı cezalandırırız,
Makam ve mevkilere gerçekten hak edenleri getiririz,
Devlette görev yaparken tüm işlerimizi kendi işimiz gibi görüp yaparız,
Devlette görev yaparken harcamaları kendi paramızı harciyormus gibi yaparız,
İşte o zaman büyük ülke olup büyük düşünebiliriz.
Bu satırları yazdıktan sonra okuduğumda herhalde ben göremem diye düşündüm!☹
İşyerinde bir kişi sizi telefonla aradığında, kendisini tanıtırken önce ünvan ve makamını söylüyorsa hazırlıklı olun. Çünkü bu kişi sizden bir talepte bulunacak ve kesinlikle olumlu cevap bekleyecektir. Eğer istediği şey yanlışsa anlatarak boşuna kendinizi yormayın. Vereceğiniz hiç bir cevap onu tatmin etmeyecektir. Doğru neyse sadece onu yapın. Aksi takdirde ünvan ve makam korkusuyla vereceğiniz ilk taviz ömür boyu vereceğiniz tavizlere sebep olur.
Eğer bir insanı haketmediği bir mevkiye getirirseniz, getirildiği mevkinin ağırlığını kaldıramaz. Bu nedenle görevini yapmaz ve insanlarla uğraşmaya başlar.
Bir kişi hakkında karar verirken veya bir kişiyle iletişim kurarken; Görünüm, mevki ve menfaati göz önünde bulundurmak hem kendinize hem de karşınızdakine yaptığınız en büyük saygısızlıktır.
Yardım için uzattığın kaç el,
Seni sırtından vurdu ?
Merhem olduğun kaç yürekle,
Hayatın tarumar oldu ?
Bu sorulara verecek cevabın yoksa,
Sen hiç yaşamamışsın oğul.
Çevrendeki her insanın hayatına iz bırakacak şekilde hafif de olsa dokunabilmek. Karşılık beklemeden, hissettirmeden ve riyasız…
Ya seni dinlemeden, menfaat uğruna yüzüne kapıyı çarpıp gidenler. Onları kendine dert etmeden, düşünmeden bir kalemde hayatından silmek. Tekrar kapını çaldıklarında hafifçe gülümseyip, çok geç artık demek…
Sana seninle olanlar, seni anlayanlar, senin değerini bilenler yeter. Ya diğerleri dersen zaten hiç yanında değillerdi ki, sadece gücün yanındaydılar…