Paran kadar adamsın şu dünyada,
Kıyafetin kadar layıksın saygıya.
İnsan olmak yetmez mi diyorsun bazen ama,
İnan değil kimsenin umurunda.
Ecir Uğur Küçüksille
Paran kadar adamsın şu dünyada,
Kıyafetin kadar layıksın saygıya.
İnsan olmak yetmez mi diyorsun bazen ama,
İnan değil kimsenin umurunda.
Ecir Uğur Küçüksille
Ne hale geldi canım ülkem,
Kimin eli kimin cebinde belli değil.
Eskiden filmlerde replikti,şimdi gerçek oldu.
Artık iki kişinin bildiği kesinlikle sır değil.
Güven sadece sözlükte bir kelime oldu,
Emin dost bulmak kolay değil.
Belki sözde eskiye dönülür ama,
Hiçbir şey artık toz pembe değil.
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE
Bilmem nasıl anlattınız ki beni?
Gözlerinde fazla büyüttüler,
Derslere ön yargıyla geldiler,
Olduğumdan hep farklı gördüler.
Ne desem fayda etmedi,
Gozlerindeki intibam hiç değişmedi.
Benim derslerim onlar için hep,
Yaşanması zorunlu bir zaman olarak geçti.
Oysa derdim değil bırakmak,
Ezberlemeyi değil mantığı oturtmak.
Belki herkes değil ama,
Birgün beni bazı öğrencilerim anlayacak.
Ecir Uğur Küçüksille
Ev kiralamak istedim vermediler,
Verenler de değerinden çok istediler.
Sebebini sordum, düzen böyle dediler,
Genç yaşımda ömrümü tükettiler.
Öğrenci gözlerde deste deste para,
Nasıl olsa mecbur harcamaya.
Hiç kimse düşünmez ailesi nasıl kazanır sılada,
Genç yaşımda ömrümü tükettiler.
Ecir Uğur Küçüksille
Arabası otomatik olmazsa sürmez
Oteli beş yıldızlı olmazsa gitmez
Lokantası hijyenik olmazsa girmez
Kimdir diye sormayın tabiki Aslı
Doktoru profesör olmazsa gitmez
İlacın prospektüsünü okumadan içmez
Ateş yükselir diye evhamından geçilmez
Kimdir diye sormayın tabiki Aslı
Evi temiz olmazsa içi rahat etmez
Evi toplamadan yatağa girmez
Uyumadan önce nasihat vermeyi ihmal etmez
Kimdir diye sormayın tabiki aslı
Ecir Uğur Küçüksille
Ne kışlar eski kış ne de yazlar eski yaz,
Selamlar bile vurur oldu yüzlere ayaz ayaz.
Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağar derler ama
Arar olduk eski günleri içimiz yana yana.
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE
İnsanlık değil, para iş görür OLDU.
Nezaket değil, zorbalık sevilir OLDU.
Doğruluk değil, iki yüzlülük beğenilir OLDU.
Haram değil, helal yiyen ayıplanır OLDU.
Hakeden değil, adamını bulan iş sahibi OLDU.
Uzun lafın kısası,
Ayaklar baş, başlar ayak OLDU.
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE
Herkesin dilinde bir laf dolaşır da yalan dünya,
Ama devam eder gerçekmiş gibi yaşamaya!
Hırs, ihtiras, kıskançlık gider kırıla,
Hep riya, hep riya, hep riya.
Ecir Uğur Küçüksille
Hiç durmaz gezerler mağaza mağaza,
Ne güneş görürler, ne de alırlar hava,
Stres atmak için harcarlar para!
Bir gariptir avm insanları.
Ne selam vardır orada,
Ne de hoş bir sohbet.
Amaçsızca oradan oraya koşuşturan,
İnsanlardan ibaret.
Sadece tüketmektir orada amaç.
Zamanı,
Hevesleri,
Cebini,
Kısaca her şeyi umarsızca tüketmek.
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE
Kainat olmuş bir tiyatro,
Yeryüzü kocaman bir sahne.
Yaşayan insanların çoğunluğu figüran,
Azınlığı yönetmen ve başrolde.
Figüranlar da ikiye ayrılır.
Kimileri vardır ne etliye ne de sütlüye karışır,
Sadece oyunu seyreder şaşırır.
Bazen de değişmeyeceğini bilse de,
Konuşarak senaryoyu değiştirmeye çalışır.
Kimileri vardır yönetmen ne derse evet der,
O yanlış yapsa da onu destekler,
Gözleri sadece görmek istediğini görür,
Değiştirmez fikirlerini söylenenler.
En rahat işi yapar yönetmenler,
Figüranları doldurup ortaya sürer.
Sonra da arkasına yaslanıp,
Oynanan oyunu zevkle seyreder.
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE