Kategori arşivi: Şiir

Duvarlar

Odamda yalnız kaldığımda,
Tek dostumdur benim duvarlar.
İçimde fırtınalar koparıp başkaldırmak istediğimde hayata,
Dile gelir beni teselli eder, hiç yalnız bırakmaz duvarlar.
İnsanlar ki çoğu iyi gün dostudur,
Yüzlerindeki sıvayı döküversen bilemezsin içi nelerle doludur.
Duvarlar ki insanlar gibi değiller,
İçiyle dışı birdir seni hiç terketmezler.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

Boyacı Çocuk

Puslu bir kış sabahıydı,
Bir çocuk gördüm omzunda boya sandığıyla boynu bükük,
Yüzünde hayatın acı izleri vardı.
Üstündeki elbiseler yırtık pırtık,
Soğuktan üşümüş bir hali vardı.
O an oturup düşündüm,
O da çocuk.
İstemez mi okumak,
Koşup oynamak,
Evinde sıcacık sobanın yanında oturmak,
Annesinin şefkatli kollarında huzur bulmak,
Yüreğim burkuldu, içimden geldi ağlamak.
Bir an için çocuğun gözlerindeki acı haykırış içimi titretti.
Bu mahsun haline bir suçlu arıyordu besbelli.
İçimden bir ses diyordu,
Suçlu sensin, biziz, tüm dünya.
O çocuğun tek amacı bir lokma ekmek parasıysa,
Bizimki daha çok kazanıp taht kurmak şu fani dünyaya.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

Bende Mevsim Sonbahar

Dışarıda kuşlar baharı müjdeliyor,
Bende mevsim sonabahar.
Yanımda sen olup elimi tutmayınca,
Bahar gelmiş yaz gelmiş neye yarar.

Sararıp soldu gönül bahçemde çiçekler,
Kuruyup çöle döndü sana aşkımı çağlayan nehirler,
Dışarıda baharın müjdecisi güller, karanfiller,
Bende mevsim hep sonbahar.

Yalan değil seviyorum inan seni,
Sensiz geçmesin istiyorum ömrümün en güzel demleri,
Suya hasret topraklar gibi bekliyorum seni,
Ne olur bir haber yolla da, şen olsun şu derbederin gönül evi.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

Ankara Garı

Ankara garındayım
Hani bekle demiştin ya bana
Seni bekliyorum gelecek trende.
Uzaktan görünce treni, fırlıyorum ayağa
İçimde garip bir kıpırtı, çocuklar gibi seviniyorum.
Herkes inip de trenden seni göremeyince
Derin bir hüzün kaplıyor içimi.
İnanmak istemiyorum sensizliğe,
İnanmak istemiyorum dönmeyeceğine,
Ümidimi yitirmek istemiyorum.
Öyle dalmışım ki derin düşüncelere,
Sırtıma dokunan bir elle irkiliyorum birden,
Bitti diyor gelmeyecek artık tren.
Bu gardan seni uğurladığım gün geliyor aklıma,
Ankara garı diyorum geri ver sevdiğimi.
Ama sonra boş diyorum bu haykırışların hepsi.
Sabahın ilk ışıklarında teselli arıyorum,
Anlıyorum giden dönmeyecek artık geri.

Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

Pişmanlıklar

Hep kaybedince anlıyoruz
Elimizdekilerin değerini
Kırıyoruz, yıpratıyoruz, harcıyoruz
Sonra arıyoruz elimizden uçup gidenleri

Önce çocukluk var elimizde,
Hani delicesine koşup oynadığımız
Hayata toz pembe baktığımız
Geceyi gündüzü birbirine kattığımız ÇOCUKLUK.

Sonra gençlik,
Başımızda kavak yellerinin estiği,
Kalbimizi aşkların fethettiği
Hayatımızı hayallerin süslediği GENÇLİK.

Sonra ANA BABAMIZ,
Çocuklukta yanlarından ayrılmadığımız, çok sevdiğimiz
Gençlikte, onlardan çok şey bildiğimizi zannetiğimiz
Olgunlukta, keşke şimdi yanlarımızda olsalar diye arayıp özlediğimiz ANA BABAMIZ.

Hayat kısa bir su gibi akıp geçiyor yıllar
Bizde bırakıyor acı tatlı hatıralar
Böyle olduğunu biliyoruz da
Zamanında anlamıyoruz elimizdekilerin değerini
O günleri düşünüp yad ederek arıyoruz teselliyi.

20.02.1997
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE

Hayatım

Bir film şeridi gibi gözümden geçti hayatım
Düşündüm bugüne kadar ne yaptım ne yapmadım
Belki yaptığım çok şey için pişmanım
Ama doğruyu bulmakta çok geç kaldım

Gençliğim uçup gidiyor elimden bir kuş misali
Bu en güzel çağda yapabildiğim daha çok çalışmak dersleri!
Biliyorum gelmeyecek bu güzel günler geri
Ama hayatın kuralı böyle diyorlar, elden ne gelir ki?

Bu yaşıma kadar yaptığım en büyük hata
İnsanlara yumşak yüzlü davranıp hürmet etmek
Onlara gereğinden fazla değer vermek
Düşünmeden söylenen ufacık bir sözle günlerce acı çekmek

Yaşadıklarım gösterdi insanların gerçek yüzlerini
Bana öğretti onlara fazla güvenmemeyi
Çünkü menfaat kapıları kapanınca
Gördüm onların birer birer terkettiğini

Artık yavaş yavaş anlıyorum hayatın kurallarını
Hangi insana nasıl davranılacağını
Bu dünyanın bir menfaat dünyası olup
Kimsenin kimseye beş kuruş faydası olamdığını.

01.06.1996
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE