Nedir bu yangından mal kaçırma sevdası?
Sanki kendisiyle gelecek parası, mevkisi, makamı.
Bir saniye sonrasından bile emin değilken,
Paylaşılamayan ne ki? Bu kadar büyük kavgası.
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE
Nedir bu yangından mal kaçırma sevdası?
Sanki kendisiyle gelecek parası, mevkisi, makamı.
Bir saniye sonrasından bile emin değilken,
Paylaşılamayan ne ki? Bu kadar büyük kavgası.
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE
Dik dur hayatın boyunca eğilme,
Eyvallah deme en küçük şey için bile,
Herkes burnu dik, sürtülsün dese de,
Allaha kulluk et, kula kulluk ETME.
Olmasa da cebinde beş kuruş para,
Hayat şartları seni zorlasa da,
Sen çalış, gerisini bırak mevlaya,
Helal ye, harama tamah ETME.
Hep etrafında olur da dostun arkadaşın,
Ta ki düşünceye kadar dara başın.
O zaman herkesi daha iyi tanırsın,
Arkadaşını iyi seç, acele ETME.
Gönlün alçak olsun, herkesi kucaklasın,
Mağrur olup kimseyi aşağılamasın.
Her çıkışın bir inişi var aklından çıkmasın,
Sevgi dolu ol, eziyet ETME.
Mevla demiş bana kul hakkıyla gelme,
Ünvanı ve makamı vermek gerek hakedene.
Sonra nasıl vereceksin hesabı mahşerde,
Adil ol, haksızlık ETME.
Eger varsa elinde mal,mülk, para,
Dağıt ondan mutlaka ihtiyacı olana.
Çok paranın da var imtahanı öbür dünyada,
Eli açık ol, cimrilik ETME.
Uzun değil ömür çok kısa,
Bir bakmışsın gelivermişsin sonuna,
Diyemezsin işim var daha,
İbadet et, ihmal ETME.
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE
BİR GÜN
Olur da kötülük görürsen birinden,
Ve duygularında samimiysen,
Sakın anlatma kimseye,
Sonra yıkılırsın aldığın tepkilerle.
Hak vermez kimse sana,
Ucu kendine dokunmadıkça.
Duyacağın tek cümle vardır,
Olur böyle şeyler, kafana takma.
Beklemek gerek sabırla.
Etme bulma dünyası bu,
Bir gün ucu hafifçe dokununca onlara,
Nasıl davrandıklarını izlersin, şaşkın bakışlarla.
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE
Kelimeler kifayetsiz kalır,
Bir tebessüm çok şey anlatır bazen.
Detaylar hep zaman kaybıdır,
Küçük bir sürpriz alır götürür seni senden.
Ne derin cümleler kuracak kadar uzun,
Ne detaylara inecek kadar karmaşıktır hayat.
Hayatta mutlu olmak için,
Sade yaşa, her anın tadını çıkarmaya bak.
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE
Sakın ağlama,
Dayanamam akan göz yaşlarına,
Belki dışarıya belli etmem ama,
İçime akıttığım göz yaşları,
Yüreğimi eder paramparça.
Sakın ağlama,
İçimden bir şeyler kopar,
Sesini her duyduğumda.
Belki umursamaz görünürüm ama,
Yufka gibi bir yürek çarpar,
Bu kocaman bedenin bağrında.
Sakın ağlama,
En zayıf yanımsın bu hayatta,
Sakın ağlama,
Yüce Allah’ın emanetisin bana bu dünyada.
Ecir Uğur Küçüksille
Yurdum dolu fakir fukara,
Hepsi muhtaç paraya pula,
Bazen bulamaz da bir kaşık çorba,
Arından vuramaz durumunu dışarıya.
Onlar bulamazken beş kuruş para,
Bazıları götürürler malı hamuduyla.
Sonra da utanmadan gezerler,
Sağa sola cakas ata ata.
Keşke onların da olsa,
Küçük bir ayakkabı kutusu.
Bir ömür boyu eksilmez,
Evlerinden yemek kokusu.
Ecir Uğur Küçüksille
Çok konuşana bakıp aldanma,
Çok laf yalansız olmazmış.
Çok konuşanın bulunduğu ortamda fazla durma,
Burnu pislikten hiç kurtulmazmış.
Onun sözleri kulağa hep hoş gelir de,
Lafla peynir ekmek gemisi yürümez derler.
İnsanın iyisi de güzeli de,
Sözünün eridir eri derler.
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE
Yazık, küçülüyor insanlar egoları büyüdükçe,
Kendilerini farklı yerlerde görmek istedikçe.
Aslında büyüyor karşılarında küçük gördükleri,
Her ne kadar onlar istemese de.
Ecir Uğur Küçüksille
Yazık dedim, neye dedi?
Yapma dedim, ne olur ki dedi?
Kaybediyorsun dedim, neyi dedi?
Kişiliğini çoktan kaybetmişti.
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE
Mübah olmuş her yol varmak için hedefe,
Sözler hep dilde kalmış, yansımaz olmuş harekete,
Ne sevgi kalmış ne de saygı büyüğe küçüğe,
Satılır olmuş karakterler en küçük menfaate.
Yazık, korkulur oldu doğru söylenmeye
Etraf hep dolu haklı olmak isteyenlerle.
Doğrucular konuşur da kapalı kapılar gerisinde,
Her devrin adamları bağırırlar göğsünü gere gere.
Hep söylenir de toplumun çivisi çıktı diye,
Hep başkasından beklenir bir adım düzletme yönünde.
Oysa çözüm çok da uzak değil,
Başlamalı herkes önce kendi kapısının önü temizlemeye.
Ecir Uğur KÜÇÜKSİLLE