Eğer bir gün yıllar sonra,
Yine yolun düşerse İstanbul’a,
Gidersen Galata Rıhtımı’na,
Oturursan o buram buram mazi kokan banklara,
Ve dalıverirsen esen meltemin de etkisiyle aşk dolu yıllara.
Benim için de derin bir ah çek sevdiğim,
Selam söyle hatıralara.
Kendi halimde bir başımayım,
Benimle uğraşıp sabrımı taşırmayın.
İşimi yapan görev adamıyım,
Gittiğim yollara taş koymayın.
Yanlışa doğru dememi beklemeyin benden,
İster sevin ister sevmeyin böyleyim ben.
Birey olmak fikir sahibi olmak demek,
Dilsiz şeytan gibi susup dinleyemem.
Mal da sizin olsun, makam da mevki de,
Yok zerre heves içimde.
Önüme dünyayı getirip serseler de,
Dönüp bakmam, yoktur gözüm hiçbirinde.
İşte geldim işte gidiyorum,
Belki yolun ortasında belki sonundayım.
Soranlara hep söylüyorum,
Tatlı bir tebessümle anılmak tek amacım.
Sabahlari yatağımdan sakince kalkmayı,
Bugün ne olacak demeden kahvaltı yapmayı,
Mutlu haberler olan gazete okumayı,
Huzurlu bir dünyada yaşamayı özledim.