Ayrılırken, bir gün demiştim, Olur da bir yerde rastlarsam, Koşarak gelecegim yanına, Ve yine sevdiğimi söyleyeceğim sana. Yıllar sonra bir gün rastladım, Gezerken Beşiktaş Çarşıda, Yanında torunun vardı hatta. Baktım ikimizin de ak düşmüş şakaklarına. Verdiğim söz geldi aklıma, Koşmak istedim, baktım vücuduma, Olmayacaktı, yavaş da olsa geldim yanına, Bir sana baktım, bir de torununa, Sadece diyebildim, merhaba! Gözlerindeki ışıltıyı gördüm, Sen de unutmamıştın, Bu yetti inan bana. Sonra, o günü hatırladım, İçimden yüksek sesle söyledim, Neden bunu bize yaptın LEYLA!
Takatim kalmadı, insanları idare etmeye, Yaptıklarını görmezden gelmeye, Etrafa gülücükler saçıp, için için erimeye, Belki düzelirler diye, bir umut beklemeye.
Tolerans gösterdikçe, iyice azdılar, Sınır tanımayıp, tepeme çıktılar! Bir de hiçbir şey olmamış gibi, Her gün yanımda kahkahalar attılar!
Öyle ya, ben eşektim! Bir semerim eksikti! Hayattaki en büyük derdim, Onları mutlu etmekti!
Yöneticiler, çalışanların huzurlu bir ortamda çalışmasını sağlayarak maksimum verimi elde etme konusunda sorumludurlar. Fakat çoğu zaman, yönetim kademesinin huzurlu olması yöneticiler için yeterli olur. Çalışanlar bir problem ilettikleri zaman sorun çıkartmış ve huzuru bozmuş olurlar!!!
Kaybedersin; elindekileri, sevdiklerini, Teselliye gelirler, Hayat devam ediyor, alışırsın derler. Bir kıvılcım çakar içinde, O an için bir ışık görür, umutlanırsın. Sonra, herkes bırakıp gidince, Üstüne de bir kadeh içince, Anlarsın alışamayacağını! Kaybettiklerinin yerinin hiç dolmayacağını! Ve hayat devam etse de, Bir parçanın hep onlarla olacağını.
Bazı insanları dinledikçe imreniyorum, Aynı insanların yaptıklarını gördükçe iğreniyorum! Bunu bilip alkış tutanlara, Diyecek çok şey var ama, susuyorum!
Susuyorum çünkü, Konuşsam ben suçlu oluyorum! Susuyorum çünkü, Geçimsiz, sorunlu olarak lanse ediliyorum.
Söyleyemediklerim birikti dağ oldu içimde, Suskunluğumu zor zaptediyorum. Bir gün elbet bana da söz hakkı geçecek, O günü sabırsızlıkla bekliyorum.
“Hiç unutmayacağım” diye başlar, Bütün ayrılıklar. İlk birkaç gün, İçini derin bir hüzün boğar, Gözlerin bulutlanır, Ardından yağmur olur yağar. Sonra mı? UNUTURSUN! Hepsi bu kadar.
Öyle kolay değil sevmek, Sadece dilden dökülen iki kelime değil, Seni seviyorum demek. Yüreğinin derinlerinden gelmeli, Söylediğinde, sevdiğinin içi titremeli. Gözlerin gözlerindeyken söylemelisin, Bir an bile gözlerini kırpmadan, Görmelisin gözlerindeki o büyük gülümsemeyi. Öyle kenarda köşede değil, Herkesin içinde, çekinmeden utanmadan söylemelisin, Bütün dünya bilmeli onu ne kadar sevdiğini.